beyaz geceler

bgat
dostoyevski’nin öykünün girişinde harika bir edebi betimleme yaptığı, okuyucuyu sanki kelimelerin içine hapsettiği bir öyküdür. bir kadına aşık olan, ancak aşık olduğu kadının kendisine bir arkadaş gibi yaklaşmasıyla neler hissedeceğini tam olarak kavrayamayan yalnız bir adamın öyküsüdür. güzeldir.

yanlış hatırlamıyorsam kum saati yayınları; beyaz geceler, ev sahibesi, yeraltından notlar gibi ince dostoyevski kitaplarını çok uygun fiyatlara satıyor.
crusader
çoğunluğu diyaloglardan oluşan ince bir dostoyevski yapıtı. hayalperest iki aşığın diyaloglarını içerir ne var ki bayan karakter asıl sevdiği elemanın onu yüzüstü bıraktığını düşünerek sevgisini ana karakterimize gösterir, asıl sevdiği adamın yanına gelmesiyle sevgisi adama döner ve hayalperest karakterimiz bunalım, yalnız hayatına geri döner. kitap ne kadar ince olsa da dostoyevskinin aşmış ruhsal betimlemeriyle (ve diyaloglardan çıkanlarla) karakterleri arkadaşımızmışçasına tanırız...
kurabiye
bordo siyah yayıyının arkasında;
-"bizler. kendi derimiz içinde ebedi yalnızlığa mahkumuz." t.williams’ın "kızgın damdaki kedi" oyununun girişine koyduğu epigramı beyaz gecelerin girişine de yerleştirebiliriz.
bu uzun öyküde yalnızlık ve çaresizlik karşı konulmaz bir ebedi güçle üzerimize çullanır: okurun olduğu kadar yalnızlığı hayalde yaşamaya çalışan insanların da.
beyaz geceler: beyazlığın üzerinde yalnızlığın lekesi.- yazan dünya klasiklerinden bir dostoyevski kitabıdır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol